KOBİ' lere Büyük Darbe

Malumlarınız olduğu üzere Leasing (Finansal Kiralama) işlemlerinden alınan KDV oranı yapılan son düzenlemelerle %1 den %18' e çıkarılmıştır.  Ülkemizde pek çok mesleki kurum, kuruluş ve topluluk bu artışın çok yanlış, yersiz ve hatta insafsızca olduğu konusunda fikirler beyan etmektedir. Peki nedir bu Leasing?

Leasing Nedir?
Leasing' in kelime anlamı "kiralamadır". Leasing ya da finansal kiralama, bir yatırım malının mülkiyeti leasing şirketinde kalarak, belirli bir kira karşılığında, kullanım hakkının kiracıya verilmesi ve yapılan sözleşmede belirlenen değer üzerinden sözleşme süresi sonunda mülkiyetin kiracıya geçmesini sağlayan çağdaş bir finansman yöntemidir.

Finansal Kiralama Kanunu' na göre "Finansal Kiralama Sözleşmesi", kiralayanın (lessor), kiracının (lessee) talebi ve seçimi üzerine üçüncü kişiden satın aldığı veya başka suretle temin ettiği bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartı ile kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören bir sözleşmedir.

Leasing İşlemi Nasıl Gerçekleşir?
Kiracı gereksinim duyduğu yatırım malını ya da ekipmanı seçer ve karar verir, kiralama şirketine başvurur, kiralama şirketi gerekli gördüğü araştırmaları yapar, leasing sözleşmesi imzalanır. Satıcı firma ile satış anlaşması (bakım ve satış sonrası hizmetler de dahil) yapılarak ekipman kiracıya teslim edilir. Kiracı sözleşmede belirlenen şartlar ve süreyle kira öder, süre sonunda yapılan anlaşmaya bağlı olarak leasing sona erdirilir.

Leasing Avantajları Nelerdir?
Tüm dünyada yatırımların orta vadeli finansmanında yaygın olarak kullanılan leasing özellikle Türkiye gibi enflasyonist ekonomilerde kuruluşların her geçen gün artan işletme sermayesi ihtiyaçlarını karşılamada alternatif finansman yöntemlerine karşı büyük avantajlar sağlar. Son yıllarda tüm dünyada ve ülkemizde geniş kabul gören ve uygulama alanı bulan, gerek taraflara gerekse ülke ekonomisine avantajlar sağlayan finansal kiralamanın başlıca avantajları şunlardır.

  • Yeni yatırımlar için gerekli finansman talebinin artması, finansman maliyetlerinin ise düşmesini sağlar.

  • Leasing bir ülkeye dış borçlanmaya gerek olmaksızın finansman temini olanağı sağlar.

  • Türkiye gibi sermaye birikimi yeterli olmayan ülkelerde yatırıma yönelik finansman ihtiyacı sorununun bir çözümüdür.

  • Risk nedeniyle gelmekte tereddüt eden yabancı sermayenin gelmesi için, daha güvenli bir seçenek olduğundan ekonomik ve siyasi riski azaltmaktadır.

  • Finansman kaynaklarının etkin ve esnek kullanımını sağlar ve bu kaynakları üretime kanalize ederek sermaye birikimine katkıda bulunur.

  • Enflasyonu önlemeye yönelik politikalarla birlikte, yatırımlar ve işsizlik üzerindeki olumsuz etkileri giderici yatırım olanağı sağlar.

  • Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin yararına olarak, orta ve uzun vadeli yatırım olanaklarının sınırlı olduğu dönemlerde, işletmelere uygun koşullu finansman kolaylığı sağlar.

  • Kira ödemeleri, kiracının durumuna göre belirlendiğinden, kira konusu ekipmanın yarattığı gelire göre ödeme planı yapılabilmekte, bu da işletmeye nakit akımı avantajı sağlamaktadır.

  • Tüm giderin vergi matrahından düşülebilmesini sağlar,

İsterseniz şimdi konuyu bölgemizde faaliyette bulunan KOBİ diye tanımladığımız işletmeler açısından irdeleyelim. Bildiğiniz üzere bölgemizde özellikle makine, kalıp ve her türlü yedek parça imalatı yapan yüzlerce işletme mevcuttur. Bu işletmelerin geçmişine baktığımızda daha 1995' li yıllarda bu işletmelerin tamamı konvansiyonel takım tezgâh ve sistemlerini kullanmakta ve hatta Adana dışına iş yapamaz durumdaydılar. Ancak bugün bu işletmelere baktığımızda bu işletmelerin büyük bir çoğunluğu CNC takım tezgahlarını ve CAD/CAM programlarını rantabl bir biçimde kullanmaktadırlar. Yaptıkları ürünler bırakın Adana dışını, Türkiye' nin en ücra köşelerine ve hatta Almanya başta olmak üzere Avrupa, Afrika ve Asya vb. kıtalara ihraç edilmektedir. Bugün bu  işletmelerdeki mevcut CNC tezgah sayısı 300' ü bulmuştur (Bu rakam Adana ili için geçerlidir). Peki tüm Türkiye için  bu rakam ne kadar olmuştur dersiniz?

Tabiki işletmelerin bu noktaya nasıl geldiklerine baktığımızda birkaç firma dışında yapılan yatırımların Leasing ile yapıldığını görmekteyiz. Aslında Leasing' i bu denli cazip kılan ise KDV oranının %1 olmasıdır. Bu KDV oranından şunu anlıyoruz; Örneğin işletmenize bir CNC torna tezgâhı alacaksınız, tezgâhın proforma fatura bedeli 60.000$ (USD) olsun. KDV oranı %1 olduğu için bu ürün için devlete ödenecek KDV 600$ (USD) olacaktır. Eğer KDV oranı %18 olmuş olsaydı devlete ödenecek KDV 10.800$ (USD) olacaktı. Dikkat edildiği gibi yatırımcının 10.200$ (USD) lık bir avantajı söz konusudur. KDV muafiyetinden kaynaklanan bu avantaj işletme sermayesi ya da o tezgahın 5-6 taksitinin  ödenmesi için kullanılıyordu.

Bu noktada aklınıza; bu işte devlet zarar etmiyor mu, yatırımcı devletten KDV kaçırmıyor mu sorusu gelebilir.  Maliye Bakanı' da bu konuya aynı pencereden bakmaktadır. Belki ilk bakışta haklısınız... Ancak devlet, bu KDV muafiyetiyle kendisinin yapamadığı yatırımları özel sektöre yaptırmakta, kendisinin  yaratamadığı istihdamı bırakın yatırım yapmayı "kendi yağıyla zorla kavrulan" yine KOBİ' lere yaptırmaktadır. Başlangıçta almadığı %17 lik KDV vergisinin kat kat fazlasını bu işletmelerin kestikleri faturalardan, SSK primlerinde, elektrik, su vb. hizmetlerden  tahsil etmektedir.

Yukarıda da vurguladığım gibi bugün bölgemizde imalat ve tasarımda kullanılan tüm bilgisayarlı tezgâh ve sistemleri ile tasarım/imalat amacıyla kullanılan tüm yazılımlar Leasing ile alınmıştır. Eğer hükümet attığı bu yanlış adımdan dönmez ise küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni yatırımlar yapması artık hayalden bile öte görünmektedir.

Leasingde KDV artışına tepkiler de çığ gibi büyüyor. Son olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu bu artışın büyüme ve yatırımları olumsuz etkileyeceğini belirterek, "Gece yatarken, sabaha nasıl bir sürprizle uyanacağımız konusunda endişeler taşımayalım" dedi. Hisarcıklıoğlu, kamuda alınan kararların yerinde olması kadar, şeffaf, öngörülür ve sürprizlerden uzak olması gerektiğini söyledi. 
KDV artışının leasing sektörü yanında sanayiyi de olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, finansal kiralama sektöründe KDV oranlarının bir gecede yüzde 1'den yüzde 18'e yükseltilmesinin özel sektör yatırımlarına darbe vuracağını kaydetti.

Sonunda söylenti bile olsa sevindirici bir gelişme Leasing' de KDV' nin  %1' den %18' e çıkartılmasına yönelik tepkiler hükümet tarafından duyuldu. Vergi artırımı kararı tekrar gözden geçirilecek. Ancak yeni KDV oranının %8 olarak belirleneceği söylentileri ise yüzlerdeki gülümsemeyi sadece acı bir tebessüme dönüştürdü.  Ne diyelim, buna da şükür. Hani Anadolu' da bir söz vardır; "Allah bir kulunu sevindireceği zaman önce eşeğini kaybettirir daha sonra buldururmuş." Leasing olayı da bu sefer öyle olacak galiba.


Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis